TEDAVİNİN ANA UNSURU: DOKTOR HASTA İLETİŞİMİ
Diş hekimi koltuğu pek çok insanın korkulu rüyasıdır. Sırf bu nedenle tedavisini aksatan insanların sayısı da azımsanmayacak ölçüdedir.
İnsanların diş hekimi fobisini aşmanın yolu doğru iletişimden ve erken yaşta diş hekimi ile tanışmaktan geçmektedir.
Bu nedenle diş tedavisinin öncesinde hastanın tedavi hakkında bilgi sahibi olması ve diş hekiminin maharetine güvenmesi önemlidir.
Diş hekimi hastaya “Hiç acımayacak” türünden bir sanal gerçeklik yerine yaşanacaksa acı-ağrı miktarı, süresi ve gerekçesi hakkında bilgi vermelidir. Doktorun aktaracağı sağlıklı bilgi hastada güven oluşmasına ve sonraki süreçlerde ortaya çıkabilecek bir fobinin önüne geçecektir.
Zaman zaman hekimin kullandığı alet edevat da hastalara korkutucu gelebilmektedir. Bu materyallerin tedavi süreci öncesinde hastaya tanıtılması ve ne işe yaradıkları ile kullanım amaçları hakkında doğru bilgi aktarılması tedirginlik oranını düşürecek ve hastanın kendini iyi hissetmesi sağlanacaktır.
Diş hekimi doğru iletişim için alanına hakim olduğunu sergilemek adına teknik terimleri kullanmayı da tercih edebilir hastanın yaşına ve yetişme kültürüne uygun olarak kelime seçiminde de bulunabilir. İki yöntemin de başarılı olduğu zamanlar vardır. Kimi hastalar kendilerine yakın buldukları hekimlerle ile sağlıklı iletişim kurarken kimi hastalar da hekimin uzmanlığını kullandığı dil ile de ortaya koymasını bekleyebilir.
Tüm bunlar içinde hekimin heyecanlı davranmaması da mühimdir. Aradığı bir aleti elini ilk attığı noktada bulamayan hekim hastanın güveninin sarsılacağı ilk nokta olacaktır. Hele bunun hastaya vücut dili ile hissettirilmesi tedirginlik oranını yükseltecek, hasta tedavinin bitmedi için sabırsızlanacaktır.
Her ne kadar diş hekimine ait eşyalar sterilize edilmiş olsa da tedavinin bir noktasında bu temizlenme işlemi mutlaka hastaya gösterilmeli hasta da ortamın hijyenik olmasına duyduğu güveni bir noktada pekiştirmelidir.
Tedavi süreci öncesinde ve sırasında hasta ile konuşulması pek çok hastanın kendini rahat hissetmesine neden olur. Ancak konuşurken biraz önce bahsettiğimiz noktaların atlanmaması, en uygun dilin tercih edilmesi ve bu dilden taviz vermeden tutarlı davranılmalıdır.
Tedavi sırasında konuşurken hekimin sesi heyecanlı ya da yorgun olursa bu da hasta üzerinde olumsuz etki yapacaktır. Eğer hekim konuşurken sesinin herhangi bir gerekçe ile titreyeceğini düşünürse konuşmak yerine sessiz kalmayı ve işine konsantre olmayı tercih etmelidir.
Aşırı titiz davranış da hasta psikolojisi üzerinde olumsuz etkiye neden olabilir.
Bu nedenle hekimin işlem başladığı andan itibaren kendine güvenen bir yapıda hareket etmesi oldukça önemlidir.
Tedavi süreci sonrasında operasyonda hangi işlemlerin hangi gerekçelerle yapıldığı, bundan sonraki sürecin nasıl ilerleyeceği ve hastanın ağrı sızı hissedecekse bunun ne kadar devam edeceği hakkında açık bilgi verilmelidir.
Hekimin bu süreç içinde hastanın rahatlaması adına aktaracağı yanlış bilgi hastanın hekime duyduğu güvenin kaybolmasına neden olabilecektir. Bunun için olabilecek en kötü senaryolar da hasta ile paylaşılmalı, sıkıntı yaşanması durumunda hastanın ne yapması gerektiği bilgisi verilmelidir.
Tedavi öncesi, sırası ve sonrasında hasta ile iletişim sürdürülmeli, hasta süreç konusunda kendini uzman hissetmelidir. Kişilerin kendi hastalıkları ve kendilerine uygulanan tedavileri eksiksiz olarak bilmesi hekime olan güveni de artıracaktır.
Özetle: Hastaya muayenehaneye girdiği andan itibaren güven verilmeli, hastanın yaşına, yetişme kültürüne ve beklentisine uygun bir dil kullanılmalı, tedavi öncesinde süreç hakkında kapsamlı bilgi aktarımı sağlanmalı, tedavi sırasında hasta-hekim iletişimi asla kopmamalı, tedavi sırasında hekim kendinden emin bir görüntü vermeli, ortamın güvenli ve steril olduğu konusunda hastanın tereddüt etmesine imkan sağlanmamalı, olabildiğince şeffaf davranılmalı, tedavi sürecinin hemen ardından operasyon sırasında yaşananlar ve öngörülen ve öngörülmeyen durumlara edilen müdahaleler ile bundan sonraki süreçte hastaya düşen sorumluluklar net bir dille aktarılmalıdır.
Hasta ile hekimin iletişimin sağlıklı olduğu tedaviler çok daha başarılı sonuçlar vermektedir.